Hoca, kalemine sağlık.
Kral gerçekten çıplak.
Bir gram altın için bir ton, şehit kanlarıyla sulanmış memleket toprağımın heba edilmesine içim kan ağlıyor. İnsan vatanına bunu yapar mı!

Müslaman'lar, inançları gereği, hiç bir ayırım yapmaksızın bütün canlılara karşı sorumluluğunu bilir.Zira peygamberimiz"Kıyametin kopacağıni bilsen elindeki fidanı dik",Haksız yere bir serçeyi öldüren'den Allah kıyamet günü hesap soracaktır.Bu inanca sahip olanların "çevreyeye karşı duyarsız" olduğunu ancak art niyetli olanlar söyler.

Ortada dolaşan Müslüman etiketlileri bize Müslümanlarmış gibi satman asıl art niyetlilik Ahmed 61. Bizim AKP'li belediyeye, kaldırımlara park eden araçları kaldırın, kaldırımı kullanamıyoruz; Peygamber yollardan insanlara zarar veren şeyleri kaldırmak imandandır, diyor, diye yazdım. Cevap bile vermediler.

Kitabi inanç ve imandan sanıyorum ki, hamdolsun ki, kimsenin şikayeti yok. Örneğin yazıdaki ayet gayet açık. Yani aklını kullananlara. Sorun; Her alanda "-mış" gibi yapıp, algı oluşturup, atı alıp Üsküdarı geçenlere... Sağlam duruş gerekiyor topluluk halinde, bunun eksikliği hissediliyor maalesef. İnanan insanın Dünya gibi ve Dünya kadar derdi var, haberi yok... Ne kitabını biliyor ne de bilme gayreti var. Ahlak şart ama ederi yok.

61 gibi yazmaya çalışayım. Kitapta ve hadislerde çalma, çırpma, yetim hakkı bir sözü bir diğerine benzememe, dün ak dediğine (nass) bu gün kara deme (faziletli...) yasaktır. Buna inananların ahlaklı olmadığımı söyleyen köyü niyetlidir.
Kitapta öyle yazınca uy uyma birden tüm o sıfatlara sahip oluyorsun, her gun sana cikan oiyangi gibi. Ne güzel! Alice harikalar diyarında

Erzincan'da ki felakete davetiye çıkartan projeyi onaylayan kişi şimdi İBB Başkan adayı.

Kazanın proje onayı ile alakası yok, iş güvenliği mesele.

ÇED raporu olumlu çıkmadan diğer işlemler yapılamıyor. Aynı anestezi uzmanının izin vermeden hiç bir ameliyatın olamayacağı gibi. ÇED raporunu kim mi veriyor onu da sen bul.

Proje dandikse ve uygun hazırlanmazsa istedigin kadar iş güvenliği tedbiri al. Bugün olmasa yarın, olmadı iki gün sonra elinde patlar

Proje var, proje var. Senin o projeden ne anladığın önemli.

ÇED Raporunun amacı ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında korumaktır.

İş sağlığı ve güvenliğinin temel amacı:
Çalışanları işyerinin olumsuz etkilerinden korumak, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, başka bir ifade ile çalışanları iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı koruyarak ruh ve beden bütünlüklerinin sağlanması amaçlanmaktadır.

Anestezi-ameliyat bağlamında ki örnek benzetmeniz bu olay ile bağdaşmamaktadır.

Ne onaylanıyor peki? Adeta coğrafyayı katlederek terk edilmiş siyanürle altın bulma projesi... ve bu tür bir proje çevre bakımından uygun görülebiliyorsa, acaba doğaya başka nasıl ve ne ölçüde zarar verilebilir baska?!.. Neyi nasıl denetliyor bakanlık...

Tuna bey,
Bence o değil aday ,onu aday gösterendir...

Dertli, okur ve fikrü hür: ÇET nedir, İSG nedir önce bunları öğrendikten sonra yorum yapınız. Bir işin çevresel etki değerlendirmesine ilişkin olarak, gerçekten çevresel etkinin olmayacağına dair rapor ve bu rapora onay verilmiş olsa dahi, isg önlemlerine uyulmazsa, yine kaza ihtimali vardır ve çok yüksektir.

Ayette: dengeyi kurduk! Sakın bu dengeyi bozmayin! Dengeyi itina ile koruyun! Dengeyi bozmayin! (Rahman suresi) diyor. Daha ne desin! İnsan da akıl , iz'an yoksa anlar mı?

2- Kertenekeleyi Niye Öldürdün? 1924/25 Van:

-Elinden bir şeyini aldı mı?

-Hayır

-O hayvanın rızkını sen mi veriyorsun?

-Hayır

- Senin mülkünde mi, arazinde mi geziyordu?

- Hayır

-O hayvanı sen mi yarattın?

-Hayır

-Bu hayvanların niçin yaratıldığını biliyor musun?

-Hayır

-Bu hayvanı yaratan Allah, senin öldürmen için mi yarattı? Sana kim öldür dedi? Bu hayvanların yaratılışında binlerce fayda ve hikmet var. Onu öldürmekle ciddi hata etmişsin!
Son Şahitler B.S

Sana saldirmayan bir canlıyı öldürmemek gerektiğini anlamak için üstad olmaya gerek var mı?

Bu derece açıklayıcı bir tarzda bir haklılığı kabul ettirmek için gerek var sağlam örnekliklere

İnsan olmak yeter,ahlaklı bir insan.Ne üstası.

Yeryüzünde tüketilen altının yüzde kaçı yüzsüz erkekler tarafından takılıyor?
"Altın ve ipek ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir."
Çookk büyüksün eyy Allah resulü SAV.
HZ.MUHAMMED MUSTAFA.

Ahmet Hocam, açık ve kısa soruyorum, yakın zamanda bir yazınızda siz de açık ve kısa cevap verirsiniz inşallah: Kime oy verelim?

1- Said Nursi talebesi molla Resul anlatıyor 1924/ 25:
Bir kır gezintisinde bir taşın üstünde bir kertenkeleyi öldürmüştüm. Dönüşte Üstad ne yaptığımızı sordu. Ben de gezdiğimiz yerleri anlattım. Sonra da bir kertenkeleyi öldürdüğümü söyleyince Üstad Nursi çok üzüldü. Bana dönerek,

-Evini harap etmişsin dedi.

-Ben de Bizde 7 kertenkele öldürenin bir hac sevabı kazanacağını söylerler dedim.

-Bu defa Üstad, Otur da konuşalım, kim haklı, kim haksız?

-O hayvan sana saldırdı mı?

- Ha

ölmüşüz de ağlayanımız yok!... insanlık ölmüş de ağlayanı yok!.. bizim de insanlığın da işi allah'a kalmış... bu asır çok belalı, çok tehlikeli... akıllanmaya da niyeti yok türk milleti'nin ve yönetenlerinin ve yönetmeye niyetlenip de yönetmeye can atanların... allah sonumuzu hayreylesin...

Bir Kur’an ayeti şöyle:

“İnsanların bizzat kendilerinin işledikleri yüzünden, karada ve denizde çürüme ve bozulma başladı. Allah, belki geri dönerler diye yaptıklarının bazı sonuçlarını onlara tattıracaktır.” (Rum suresi, 41)

Yaparsa, ak parti yapar halimizin özeti budur.

Ahmet bey, cevabını hakikaten çok merak ettiğim bir soru sormak istiyorum: Bana -sözüm ona- dini hassasiyetleri yanında çevreye duyarlılığı olan bir isim, söz gelimi bir hoca veya bir tarikat şeyhi adı verebilir misiniz?

Veremez. Çünkü böyle bir şahsiyet camiada yok.

Niye veremezmiş,,hepsi çevreci,,,,hemde ne çevreci,,"çevresini" acayip kolluyorlar..

En güzel yorum.

Karar okuruna Kader deyip susarlar.Sunu bilmezler tedbirsiz tevekkül olmaz .Bu son olayda diyanetin giki çıkmaz.

Çevre derken;siyasi çevre,para ve fayda çevresi,iş çevresi derseniz çok çevreciler,sonuçta çevremi çevre işte,,ha diğerleride bir avuç gerçek çevreci dışında öyle çevreci işte,,yani sadece tarikatleri topa tutmayın haksızlık olur..bu iş karakter ve insanlık işi,,yoksa her siyasi dönemde çevreyi mahvedenler hep vardı,,bunların farkı çok özgüvenli ve çok pervasızlar..

Ben söyleyim:Ali Haydar,Esad coşan,Said Nursi, Mahmud ustaosmanoğlu, (KS)vb.Bütün Ehl-i sünnet âlimleri İslam'ı yaşama ve yaşatmak konusunda olduğu gibi çevre konularında'da çok hassastırlar,hatta ve hatta yeşiller hareketinden çok daha fazla

Ahmet... Yüce Rabbime niyaz ediyorum..Salih bir kalp ile Allah'ın yarattığı.. Kadınlarımızı annelerimizi kızlarımızı canlı bir varlık olarak bile görmeyen..Bu devlet Darül harptır diye bölen vergi vermeniz haramdır çocuklarınızı okullara göndermeyin.. Açtığımız Kur'an kurslarına gönderin diyen Mahmut Efendi Hazretlerinin gittiği yerde ömür boyu hizmetkarı olmayı sana ve senin gibi düşünenlere nasip etmesini dilerim...

Saydığın bu isimleri veya genellediğin ehli sünnet alimlerinin herhangi birini çevre veya doğal kaynaklar talan edilirken karşı çıktığını, söz veya eylemle itiraz ettiğini, yapmayın diye "fetva' verdiğini gördün mü, duydun mu? Ayet veya hadis alıntıları ile çevreye duyarlılık mesajı vermekle olmuyor o işler...

"Yeşil deyince aklınıza ağaç mı gelir DOLAR mı?"

Musto: Mahmud efendiyi sevmek zorunda değilsiniz!Tanıysaydın severdin.Yorumundan anladığım onu hiç tanımadığın.Keşke tanısaydın.Darül harp,bölmek gibi ifadeller kullandığından hiç ama hiç tanımadığın belli oluyor, yahut başkaları ile karıştıriyorsun.

Bir şey yapılırken fetva istenir. Yapılmasın diye fetva durduk yerde çıkmaz. Türkiye gibi bir ülkede, hukuki konumu olmayan bir topluluğun lideri durduk yerde böyle şeyler yapılamaz gibi bir fetva veremez. Uzun vadede ortadan kaldırırlar.

Amin

Çevre duyarlılığı olayını da şeyhten bekleyeceksek, siyaset sistemini kaldıralım. Üniversiteleri kapatıp menzile bırakalım medrese yapsın. Anlı şanlı çevre bakanlığı var. Sabik bakan çevre duyarlılığı konusunda işinin hakkını verdiği için olsa gerek, turkiyenin en büyük kurumu ibb'ye talip. Her şeyi şeyhlerden mi bekleyeceğiz? Hangi şeyh cevreciyse devleti ona mı teslim edelim? Siyaset kurumu niye var?

Önce İslam kelimesinin Barış olduğunu müslümanın Barış insanı olduğunu, barış insanının Yaratılışın ana fıtratlarıyla savaşmayan onlara azami özen gösterip kendine çevresine doğasına en az zarar veren bir kişiliğin tarifi olduğunu öğrenecek bu hacı hoca takımı. İnsan doğası gereği yeryüzünde tek zarar verme keyfiyetine sahip varlıktır.Tanrının düzeniyle savaşmayan asi olmayan ona zarar vermemek için özen gösteren her insan müslümandır. İslam silm, sümer ve akadça silim sağlık barış esenlik demek

Onlar bu dünyanın en üstün varlığı olarak kendi gibi olanları görürler hatta zübteyi alemsin sen derler alemin gözbebeği kendisi gibi olmayanlar hayvandan da aşağı esfeli safilin. Bundan ötürü her canlı kendilerine hizmet için yaratılmıştır koyun keçi inek ağaç orman her şey tuketirlerde tüketirler hoca fln değil bunlar kendilerine ait bir nevi krallik kurmuşlardır

Otomatik, siz hayvan keçi ağaç tuketmiyorsunuz değil mi? Özel sentetik beslenme yöntemi. Açıklayın biz de bakalım. Şeyhler gibi alem bizim için yaratılmış demeyelim. Doğal bir şey yemeyelim.

"İliç eski İliç değil. Erzincan’dan da daha ileriye gitti, gurur duyuyoruz. Her türlü tedbir alınıyor, denetlemeler yapılıyor. Bu konuda hemşehrilerimizin her söylenene kulak asmamalarını ben özellikle rica ediyorum. Buna ihtiyacımız var, orada yüzlerce binlerce istihdam oluşuyor."

Kabaca baktım. Erzincan en az 40 km2 lik yerleşim alanına sahip bir şehir. İliç 1 km2 bile yerleşim alanı olmayan, Doğu Anadolu köylerine göre, büyükçe bir köy. Nüfusu 1927 de 9000, 1955 de 18000, 2023 de 10000 imiş. 2023 1927 yi ancak yakalayabilmiş. Tahminim; maden firmasının verdiği rüşvetlerle insanlar göç etmekten kısmen vazgeçmişler. Nereye kadar bu durum devam eder? Altın madeni kapanana kadar. Ondan sonra tarım ve hayvancılık yapabilecek nüfus ve tarım arazisi, mera kalır mı?

3- görevli kişi cüzi iradesini doğru/ ahlaki kullanmadığından (suç ve ahlakdışı kullandığından) külli bir ahlaksızlık ve suç üretmiş, suç ve ahlaksızlık üretimine fiilen katkı vermiştir.
Cüzi irade ihmali, bir düğmeye basmamak gibi cüzi küçüktür amma hem ülkede hem Allah tarafından sorgulanıp ceza ve bedeli ödetilir.

Özellikle Alman ve Japon mantığı ve vicdanı da böyle işlediği için küçük ihmalci büyük sorumludur ve işleri doğru düzgündür.

2- kaçsa, yanlış cüzi irade üzerinden sorumlu ve sorgulanır. Fakat alarmı doğru kursa; bundan mükafat almaz, sadece görevini ( cüzi iradesini doğru kullanmış / vücudi) yapmış olur.
Mesela; deprem denetim ve sorumlularından biri; (çelik veya beton sorumlusu) inşaat sahasında denetim yapmasa ( cüzi iradesini ihmal ve iptal etse- ademi ) o bina depremde yıkılsa (6 şubat depremi böyle zarar verdi), o görevli kişi cüzi iradesini doğru/ ahlaki kullanmadığından- (suç ve ahlakdışı kullandığından);

Saltanaların ibretlik sonları vardır.
Sabırla izliyorum

Bugünkü BASINDAN DERLEME :
"Maden faciasında yakınını bekleyen vatandaş isyan etti: Bize para verdi kanımızı emdi.**İliç madenine ÇED olumlu raporu veren isim Anagold yönetiminde çıktı.**
Erdoğan: AYM'nin aldığı kararlara hazmedemiyorum .** 'İmamoğlu’ndan Sisi’yle görüşen Erdoğan’a: Bu"U" dönüşüne’ alışkınız.**
Kuru bamya kilosu 2.250 TL oldu. **
En son ne zaman et yediniz?' sorusana
"Onu sorma" Diye cevap vatandaş ağlattı.*** Herkes oyuna sahip çıksın."

Çernobil'deki nükleer santral patlamasından sonra:"Dönemin Sanayi Bakanı Cahit Aral radyasyondan
etkilenen Karadeniz bölgesindeki çayı canlı yayında içmiş' "Radyasyon var diyenler dinsizdir" söylemiyle de dikkat çekmişti."
Eskiden de siyasiler yalan söylerdi. Şimdi de İliç'te zehir yok diyorlar"

1- Cüzi irademiz ; TÜRKİYE’ de bir görev ahlakı üretmek zorunda ve üretebilir.
Cüzi iradenin ihmal ve yanlış zamanda kullanımı, kişiyi ahlaki bir neticeye götürür ve % de yüz doğru kurulu hayat sistemine karşı, yanlış ve küçük ( cüzi irade) müdahelesinden kişi sorumludur.
2- Bu ufak müdahele ( cüzi irade) doğru kurulmuş sistemi( hayat ve kainatı ) suça / ahlakdışı bir sonuca götürür.
Nitekim; bir gardiyan; alarm sistemini nöbete başlarken ayarlamasa ve mahkumlar kaçsa,

Üstat 50 yıldır tren kazası,göçük,deprem sel baskını yoksulluk vb.bunca felaketlerden sorumluyum diye istifa eden tek bir bakan,milletvekili,vali,kaymakam,üst düzey yönetici duydun mu
Kimilerine göre,bunların bir kısmı kader,bir kısmı işin doğasında olduğu için,bir kısmı ise dış güçlerin bize yaptığı hain planlardı!
Bütün bunlar kendi tercihimiz

Aşık reyhani'nin ağzı gevişek
Altına sermişin sabırdan döşek
Siz kurnaz süvari, ben yorgun eşek
Ha babam ha bizde aya yaklaştık AŞIK REYHANİ

Yaşım 63. bu yaşıma kadar çevre eylemine katılan milliyetçi, muhafazakar hiç görmedim, duymadım. neden acaba. rant olmadığı için olabilir mi.

İki gündür, göçük altında kalan işçileri ve çaresiz ailelerini düşünmekten gözlerimize uyku girmiyor. Kendimizi o insanların yerine koyunca, dayanılmaz bir acı. Gündemde bu olay varken, birileri koltuk derdinde; aday olmadıkları için demokrasi havariliğine soyunuyorlar. Herkes kendini vazgeçilmez görüyor. Partilerdeki yapıyı bilerek aday oluyorsunuz. Koltuğa oturan kalkmasını bilmiyor. Bazı haksızlıklar yapılıyor her partide ama sistem böyle olunca ağlamanın faydası yok.

1935:
“Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?” -“Yaşlı mahkeme reisinden başka daha siz dünyaya gelmeden dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki Tarihçe-i Hayatım ispat eder. Hülâsası: O zaman, hâli bir türbe kubbesinde inzivada idim. Bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara veriyordum. Ekmeğimi onun suyu ile yerdim. Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. Cumhuriyetperverliklerine hürmeten, taneleri karıncalara verip çorbanın suyu ile iktifa ediyorum." bsNursi ra.

Sorun, din veya etnik köken sorunu değil. Bir işi evrensel kurallara göre yapıp yapmama sorunudur. Önce tertemiz ahlaka sahip olacağız, sonra liyakatli olacağız ; görev yaparken hiçbir şeyden etkilenmeden hak, hukuk ve adalet sınırları içinde kalacağız. Başka türlü normale dönemeyiz. Bu olayda istihdam var ancak ülkenin maddi kazancı devede kulak gibi. Çevre tahribatı ise çok önemli bir sorun. Lütfen fabrika ayarlarına dönelim ve elbirliğiyle güzel ülkemize sahip çıkalım.

Bütün felaketlerin kapısı iktidarın icraatlarına açılıyor

Bize 3 çeşit canlı var diye öğrettiler: İnsan, hayvan, bitki. Peki, ya hava, ya toprak, ya su? Bunlar da canlı değil mi? Bence bunlar da canlıdırlar. Bünyesinde atomun hareket ettiği her şey canlıdır. Allah'ın yarattığı her şey canlıdır. Erzincan'da insan, hayvan, bitki, hava, su, toprak katledildi. Cinayet işleyenler ise suyun başını tutmuşlar. 'Cani olarak benim adımı anarsanız size su yok' diyorlar.

“İnsanların bizzat kendilerinin işledikleri yüzünden, karada ve denizde çürüme ve bozulma başladı. Allah, belki geri dönerler diye yaptıklarının bazı sonuçlarını onlara tattıracaktır.” (Rum suresi, 41) Ayet açık, var mı anlamayan... Uyan var mı... Peki bela gelince "Bunu hak ettim mi ben" demeyen... Uyanmak için ne lazım, ülkenin elden gitmesi mi... Maazallah.

saygı değer hocam istisnaları tenzih ederim ama toplum olarak üzerimizdeki bu ölü toprağı kalkmadığı ve sorgulamayışımız devam ettiği sürece korkarım daha çokk belalar bizi bekliyor.baksanıza şimdiden cambaza bak yöntemine baş vurdular bile anlayan anlar.yine hedef saptırmalar gündem değiştirmeler v.s v.s.

12 Yıllık tek adam "Yerli ve Milli Şef" Yönetimi bu ülkeye bir devlet başkanı ve idaresinin nasıl olmaması gerektiğini toplumun canını yaka yaka öğretiyor. Böylece insanlar falanca filanca olmaktan cı cü takısı alan ideolojik tanımlamaların verdiği zararları görüp, vatandaşlık kavramının ne kadar değerli olduğunu bizzat yaşayarak öğreniyorlar.Hızlandırılmış vatandaşlık dersi alıyorlar.

Daha önce de gördük bunları secimden sonra biter.

Bir insanın hayatı dünyadaki bütün altınlardan daha değerli'dir.Malesef sistem böyle çalışıyor.O kadar tedbirler alındığı halde yine hergün onlarca insan trafik kazalarında ölüyor ama yolları kapatmak çare olmaz.Çözüm;Altına yatırım yapma,arabada alma vb.Ozaman kazada olmaz.

Ahmed 61 in yorumu kendi içinde çelişkili. Hem "Bir insanın hayatı dünyadaki bütün altınlardan daha değerli" demekte hem de sistemin kölesiyim demekte. Sistem insanı değersiz yapmaktaysa niçin sisteme karşı çıkmayıp kabullenmektesin? Buna ikiyüzlülük denir.

Bu olay özelinde herkes yazıyor siyanür altın işi büyük risk ve cinayet diye. Altın da lazım. Peki bu iş nasıl olacak? Dünya uzaya giderken biz aborjinler gibi steril mi yaşayacağız? Bu iş risksiz mümkün mü? Sıradan bir okur olarak merak ediyorum? Yok mu bu altın olayının sağlıklı bir yolu?

Kardeşim altin abd de çıkarılıyor ama kanunla.Bu kadar siyanür ve yerinde pisa biriktirme hangi ülkede olur.Birde geleceğin tek su haznesi olan fıratın dibinde.Kim kazanıyor yüzde 80.abd, yüzde 20 çalık ve iki siyasetci.Millet devlet kazanması gerek miyormu.Devlet sıfıra yakın.

Ehliyetsiz insanların elinde trafik kazaları azalmaz. Ehliyetli insanlar yollarda hız sınırını yükseltmez. Yolları kaliteli yapar. Yol, trafik denetimini etkinleştirir. Kurallara uymayana caydırıcı cezalar verir. Akıllı tedbir almayanlar ise suçu kadere atar. Adeta suçu Allah'a yamamaya çalışır. Ehliyetli insanların elinde Erzincan'da maden kazaları da olmaz. Erzincan'da ehliyetsizler bile bile üç kuruş para için cinayet işlediler.

Aklı ve eylemi tembel insanlar sistemi hiç sorgulamazlar. Çaresizce sistemin kölesi olurlar. Sistem değişir, daha kötü olur ama yine o sistemin kölesi olmaya devam ederler. Kaderimiz böyleymiş derler. Kadercilik eşrefi mahlukat olarak ilan edilen insana vurulan en büyük prangadır, en büyük aşağılamadır, en büyük değersizleştirmedir.

Bugünkü yönetimin hemen her felakette mağdurun kulağına eğilerek o rahmani, şefkatli devlet baba tonuyla "bu işin fıtratı böyle" fısıldayışı bilinçli bir ikna ve telkin yöntemi olup, mağdura takılan kadercilik prangasının anahtarını bir kez daha ve kendi sorumluluğunu da bunun içine sıkıca tıkıştırırcasına çevirmektir

Bu işin fıtratı böyle, yaratılışı böyle, vb sözler Allah'a isnat edilen, iftira edilen sözlerdir. Kuldan korkmuyorsunuz, anladık. Ama Allah'tan da mı korkmuyorsunuz bu sözleri söylerken?

Ahmed 61 yorumların (teşbihte hata olmasın) Japonların avlanan balıkların bekletildiği havuzlara attıkları köpek balığı gibi.

Ahmed bey ; KANADANIN coğrafyası ülkemizin en az beş katı büyüklüğünde ama o firma kendi ülkesinin ekolojik dengesini koruyor, geliyor ülkemizdeki dini imanı para olmuş birileri ile karının bir kısmını paylaşıyor ve siyanürle toprağımızı zehirliyor ve böylesi felaketleri yaşatıyor… Bunu trafik kazaları mukayese etmek nasıl bir bakış açısı .. hayrete düştüm

Yazar yazı yazmasa kimse yorum yazamazdı gibi birşey,,Suudlar diyorki gelene,sen gelmeseydin bu kaza olmazdı,,,,,,,,gelde şimdi suudun mantığından mantı yapma,,,bizdede işler suud arabı gibi oldu,,biraz daha zorlasan hepimiz arabız diye meydanlarda bağıracak milletin bi kısmı,,hiç bu kadar dağılmamıştı bu millet..

Kanada gold 8,5 milyar kazandı, bize 0,5 milyar verdi. Zehrinide üstümüze bıraktı. Bunun karlı olan tarafını bize izah etsende bilgi sahibi olsak..

Yoruma "Bir insanın hayatı dünyadaki bütün altınlardan daha değerli'dir." diye başlayıp sonra da bahane üretmek için "Malesef sistem böyle çalışıyor." diyen birinin, birinci cümledeki samimiyetine nasıl inanacaksınız? Dünyanın en büyük kömür üreticisi Almanya'da niye ölmüyor maden işçileri? "Kader" onlara torpil mi geçiyor? "Malesef sistem böyle çalışıyor." diyen arkadaş, ben o sistemi... !!!

Organik sistemi savunan kim?Peki böyle çalışmıyormu?Ayyaş'lar çevre'ci dostu olduda"bir dalı dahi kırmayın"vb diyen âlimler,çevreci düşmanı oldu! Öylemi? Tam tersi

Bir dalı kırmayın diyen alimler eskidendi....herşey eskidendi,,artık hiçbirşey göründüğü gibi değil,hiçbirşey..

Batı'da böyle çalışmıyor Ahmed 61? Almanya'yı örnek verdim. 2020 yılında Danimarka'da trafik kazalarında ölen 155, İsveç'te 204 Yunanistan'da 584, İspanya'da 1370, Almanya'da 2719, Türkiye'de 4866 kişi. Rakamları yorumlarken Almanya'daki araç sayısının Türkiye'nin en az üç katı olduğunu da hesaba kat. Çevreci dostu olmakla ayyaşlık ne alaka?! İçki içen, çevre dostu, hayvan dostu, insan hakları savunucusu olamaz mı?

Alim dediğiniz kimlerdir? Tanımlamalı, örnek vermelisiniz. Erzincan'daki madenin çevreye zarar vermeyeceğine dair rapor vermişler. Bahsettiğiniz alimlerden hangileri karşı çıktı o rapora? İlahiyat fakültesi amfilerinde ve camilerde hocalar ve hacılar Erzincan'daki, Bergama'daki tabiat katliamları için neler dediler? Hiç protesto eden var mı, sokağa çıkarak veya yazı yazarak Bergama'yı ve Erzincan'ı katledenleri? Öğrenmek istiyorum. Lütfen bir örnek kişi adı veriniz.

10 milyon metreküp toprak kaymış hayatlar sönmüş. Doğa katlolmuş laz uşağı hemşerilerini aklama peşinde. Dedem hiç olmayacak işi tam da umduğu kişide gördüğünde " Bu da mide isterdi ondanda sadece bu zavallıda var" derdi. Nasıl bir mideymiş arkadaş ne ararsan var.

Organik, kendini koruyamayan çevreyi nasıl koruyacak?!

Sıradan bir müslümanım.Bir müslümanın çevre hassasiyeti anlaşılması için kendimden örnek veriyorum;Pet şişelerine kedi yemi koyar kedicikleri yediririm.Bir karıncayı dahi incitmem, Gülü çok severim ama dalında asla onu koparmam.Kağıt selpak yerine mendil kullanır vb.Simdi benmi çevre düşmanı oldum?!Çevre dostuyum diyenler"bez mendil" kullanıyormu?

Sen diyorsun ki günahkar Müslüman bile insan olamaz, nerede kaldı İslam'ı seçmeyenin insan olması? Sana, hani şu kuyudan ayakkabı ile su çekip köpeği suvaran "fahişe"yi hatırlatırım. Yaşım 67. İmam-Hatip mezunuyum. Muhafazakar bir şehirde yaşıyorum. Dindarları iyi tanırım. Dinsiz o kadar ahlaklı insan tanıdım ki çoğumuz ellerine su dökemeyiz. Din bir tercihtir. İnsan olmakla dindarlık arasında doğrusal bir ilişki yoktur Ahmed 61.

Hadi görelim o alimleri bu haftaki Cuma Hutbesinde. Halep oradaysa arşın burada.

Çevreci hassasiyete sahip olabilmek için
"bez mendil" kullanmakmı lazım.61

Organik;Bende İmam Hatip mezunuyum.Peygamberimize en çok yardım eden dedsi Abdulülmuttalib idi değilmi?Ama iman etmedi.(Zayıfta olsa iman etti rivayeti'de var)Köpeği sulayan kadın müslüman idi....Benim yanlış söylediğim ne idi?Yani kimi tekfir ettim?kime insan bile değildir dedim?

İçki içenlere "ayyaş" diyerek hakaret etmiş olmuyor musun Ahmed 61? "İçki içen, çevre dostu, hayvan dostu, insan hakları savunucusu olamaz mı?" diye sordum, sen de "kendini koruyamayan çevreyi nasıl koruyacak?!" dedin. Bunun anlamsız bir önyargı olduğuna delil olarak, susuz köpeği suvaran fahişeyi örnek verdim. Bugün çok yorum yazdın. Sağdan soldan yediğin aparkatlarla beynin sarsılmış olmalı, yorumlar arasında bağ kuramıyorsun.. Sen üç beş gün istirahat et :))

Ahmed 61 alimlerden bahsettiniz ama bir alim ismini söylemediniz. Lütfen davranışlarıyla çevre ve tabiat katliamlarına karşı çıkan bir alim adı veriniz.

Bu hassasiyetlerinize rağmen tabiat ağaç kuş ve dereyi zarara karşı koruma derdiyle epey cop yiyen köylüye, şehirliye "ayyaş" diyebiliyor(mu)sunuz Ahmet bey? Suç sizde değil tabii, suç bizi birbirimize yabancılaştıran, üç ezeli davalıya bölüştüren kurnaz, kendini ihya siyasetçide, Bizim vatan-daşlığımız, ortak bir paydada buluşmamız oy getirmiyor. Birgün "çürük ve sürtük" birgün "hırsız ve yobaz" birgün "hain ve Pkk'lı" olarak siyasetçiye bol kazanç getirili sefil hayatlarımıza devam -şimdilik

İçki içen mi milletin parasini iç eden mi makbuldür? Hangisi kime zarar veriyor... Dikkat etmeli kul hakkı diye birşey kıyamete dek olacak, riayet edilsin edilmesin ve bu sadece bizim için değil gelecek nice nesillerin de en sağlam kulbudur. Kıymetini bilene...

Evet

Ebu Talip o kişi. Dedesi değil amcası. Hangi birini düzeltelim?

Doğrular kişilere göre farklılaşabilir. Ama gerçekler herkes için aynıdır. İnsanların, devletlerin ekonomilerin tarihten günümüze güç sembolü Altın tutkusu talebi bir gerçektir. Bu tutkuyu talebi izah için ortaya atılan tüm tezler ise tez sahiplerinin doğruları. Siyanürlü altın üretimi çevre ve sağlık için en tehlikeli üretim metodudur bu gerçektir. Üretimi aklayıp anlatan her kılıf ise ona giydirilen çıkar sahibinin doğrularıdır. Doğanın üstü, altından çok daha değerli ve önemlidir bu gerçektir.

Kardesim ne olmasi gerekiyordu ne ekersen onu bicersin bunlar daha neki birde ruslara yaptirilan nukleer tesis var bu kafayla o tesislerin nukleer atiklarini ne yapacaklar hangi kosullarda sakliyacaklar yok edecekler mechul ilerde bu ulkede bazi bolgeler yasanmaz hale gelecek bu insan kalitesi bu sorunlari cozmez sumen alti eder

Dünya bağını kopar, maddeye olan bağlılıktan kendini kurtar da hür ol ey oğul.Ne zamana kadar altının, gümüşün esiri olacaksın? C.Sargut Aşktan Dinle

Altın arayan şirketin ortağı A Çalık miş. Varın ötesini siz düşünün. Sanatta calikin zamanında önemli bir çalışanıymis.biz Doğancılar çevreciler kuyudan taşı çıkarmaya çalışıyoruz.

İstanbula ihanet ettiklerini bizzat kendi ağızlarından duyduk. Ülkede ihanet etmedikleri bölge kalmadı. Bu sahte yerliler, milliler rant gördükleri her yeri tabiatıyla doğasıyla yok ettiler. Sıra Kanal İstanblda. Şu an ses çıkmıyor çünkü halkın çoğunluğunun istemediğini biliyorlar. Seçimden sonra çıkarlar meydana. Çünkü oranın rantı çok ama çok büyük. İştahlarını kabartıyor.

Belalar sağanak sagnak, hukumetciler işte rahmet bu diyorlar.

yaşananlar sonuçtur. sebepler beş yıla, on yıla, yirmi yıla yayılmış olabilir. o sebepleri görerek vakitlice tedbir alacak liyakat irfan ve vicdan sahiplerini ilgili mercilere atamazsanız bu halka ihanet etmiş olursunuz. ocaklara ateş düşürürsünüz...fiziğe hamaset geçmez, üçkağıtla altedemezsiniz, o size uymaz siz ona uyacaksınız... fizik, mugatayla çevire çevire aldattığınız kitlelere benzemez...

Ya toplumdaki deprem. Esra erolluk vakalar çokkk yaygın. Her sınıfta. Uyuşturucu. Antidepresan.. Yalnızlaşma..öğrencilerin yarıdan fazlası 4 işlemi bilmeden mezun oluyor. İlişkiler sahte ve bitti. Bayramlarda iftarlarda evler boş. Tüketim manyaklığı. İsraf.. Amerikano yaşam biçimi.

Diğer depremler acı verir ekonomik yıkım getirir. Bu depremler ekonomik zararı yanında toplumu yerle bir eder çökertir. Depremden 5 10 yıl sonra kendine gelirsin. Bu depremde asla..

akp iktidarının ilk yıllarında yoğun şekilde tersane işçisi ölümleri yaşanıyordu.. mesele zamanın başbakanı rte'ye sorulduğunda "yatıyoruz kalkıyoruz tersane.." diye lakaytça cevaplamıştı. bu lakaytlık rte'de bir istisna değil bir kuraldı. halka merhameti yoktur. merhamet rte'de bir edebiyat işidir. yeri geldiğinde o edebiyatı yapar geçer...halka acıması olmayan bir insan halkı yönetiyor. halkın bir kesimi de o öfkeyi o katılığı görünce "işte liderlik bu" diyor. ironilerden ironi beğen.

Ahmet bey teşekkürler.Bu felaketlerin %20 si önceki yönetimlerin ihmali,%80 de Akp nin ranta dayalı uygulamaları ile olmaktadır.

İktidarın çevre konusunda hiç bir olumlu icraatı yok.
Sadece yıkım.
Ülkenin dağlarını delik deşik ettirdiler.
Ormanlarını kestirdiler
Sularını kirlettirdiler
Belalar birikiyor ve bu iktidar İstanbul depremine hazırlık da son derece duyarsız.sadece laf üretiyorlar.
İstanbul depremi bu ülkenin tabutuna çivi çakar. İktidar elinde çekiç o çiviyi çakıyor.

Toprağı kazmıyor mezarımızı kazıyoruz, bina yapmıyor, mezarımızı yapıyoruz. Belki kendimizin olmasa bile çocuklarımızın, gelecek nesillerin mezarını hazırlıyoruz. Kişilerin çaresizlik veya hırs yüzünden bunu yapmasını anlayabiliyorum ama devletin, onca teşkilatının buna zemin hazırlamasını, teşvik etmesini anlayamıyorum.

Soma da olenlerin ailelerini tekmeleyenlere yuzde 51 oy vermissin. Depremde 200 bin bina cokmus yuzde 52 oy vermissin. Erzincan maden faciasi sonunda mezapotamya zehirlenmis, simdi yuzde 55 e cikar oylari. Buvatandasla buraya kadar. Torunlarini dolar icin satanlarin ulkesi burasi, ya ne olacakti saniyoruz. Istanbul depremi olsun 2 milyon insan olsun akp yuzyili baslasin biran once.. Vatandasimiz insanca yasamayi haketmiyor..

Kaht-ı rical. Müslümanlar zulüm görüyor diye diye iktidara geldiler. baktılar ki yiyecek mal ve kandırılacak mal çok,Dar-ül harp diye diye helal kazanç elde ettiler. Daha ne diyeyim. Böyle giderse Mevla dinimizi bu topraklardan.........

İstediğiniz kadar soruşturma açın. 5 değil 55 savcıda görevlendirseniz bir tarafında siyaset olduğu sürece hiç bir şey olmaz. bunu yapacak bir savcı, hakim daha anasından doğmadı. kuvvetler birliği tam da bu demek.

Demişler ki! eski haline çevireceğiz maden sahasını İliç i.Yalan!Yalan! Hiçbir maden sahası eski haline dönmez. 1939 yılına kadar işletmiş Fransızlar Balya'daki kurşun madenini. 85 yıldır çöl, sahanın üzerinde ot bitmez. Üzerine düşen tohumları öldürür zehirli toprak. Bu ülke yağmalanıyor, zehirleniyor çöle çevriliyor. Bir çakıl taşını vermeyiz derdik. Manzarayı seyretmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

Sayın yazar,bu iktidar döneminde o kadar çok ölümler gördük ki artık sıradan hale gelir oldu .Onlarca insanımızı bir gecede kaybediyoruz ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davranılıyor! Felaketler,depremler,darbe girişimi,şehirlere kadar inen terör,ölen siviller,askerler,polisler,madenlerde hayatını kaybedener ,uzayıp gidiyor....

Tek parti iktidarıyla yaşadığımız müddetçe felaketler yakamızı bırakmayacak. Artacak denge denetim mekanizması yok edildi. ülkenin Valisi Kaymakamı tüm etkili etkisiz elemanları tek partinin elemanları oldu. Yetmedi tarikatlar cemaatler uç Beyleri oldu. Halkı sakinleştirmek bu felaketler iktidarın aymazlığından ihmalinden değil..Allah'tan geldiğine ikna görevi verildi.. fetö darbe yaptı. Askerin okulunu Hastanesini kapattı.. Madenler ölüm saçtı kılını kıpırdatmadı...

Çevre köylerin muhtarları kanadaya gezmelere, köy halkına sus payı 130 bin tl ver , hilenin hurdanın olduğu yerden bela eksik olmaz .Allah sonumuzu hayırlara getire tuz kokmuş tuz

Türkiyenin en iyi topraklarını, binlerce km2, şehir diye sanayi diye betonla kapladık. Binlerce km2 toprağını gıda serası diye kapladık. Yol diye betonla kapladık. Turizm diye en güzel kıyıları betonla kapladık. Şimdilerde kitabına uydurup güneş kollektörleriyle kaplıyorz.... Yavaş yavaş.... Felaket yavaş yavaş olursa ses getirmiyor!....

Ey bizi Rahmetli ile perverde eden ilahimiz :Bizi bu haramzadelerin sağdan yaklaşan Allah ve Peygamber ile kandıran zalimlerin tuzagindan kurtar bizi...

8.5 milyar dolarlık madenden, 550 milyon dolar pay almak için yabancılara madeni çıkarması için izin vermek. Yani ticari düşündüğünüzde bile tamamen zararına bir ticaret değilmi. Kaldıki çevre ve doğa katliamı işin başka boyutu. Şimdi çıkaramıyorsak bile 10-20 yıl sonra kendimiz çıkarsak, belki de çevreyi kirletmeden çıkaracağımız bir teknoloji gelişecek. Nedir bu açgözlülük ? Nedir bu memleketin kaynaklarını talan etme arzusu ? Ama kimbilir bu yabancı şirkete kimler gizli ortak?

Bir insan bir sorumluluk altına girdiğinde, kendisi ve çevresi, "Allah untandırmasın" der. 20 yılda yaşanan belaları saysak upuzun bir liste olur. Bunlarda ne yüz varmış, hiç birinde utanmadılar. İnsan anlıyor ki, haya duygusu bile Allah'ın bahşettiği bir nimet. İnsan nasipsizse haya bile edemiyor. Bir tane insan evladı çıkıp sorumluluk alsın ve istifa etsin, yok!

Belalar bağlamında: Konumuza dair, İSG mevzatına uymama sebebiyle nice canlar gitti, gittiyor, hepsinede Allah rahmet eylesin, kabirleri Cennet mekanı olsun inşallah.
(konumuz değil ama bir diğer başka durum yönden, malum Gazze katliamına tanıklık ediyoruz, devletler düzeyinde israil engellenmiyor, buna seyirci kalınmasına Allah razı olmaz, korkarım bedeli olur! Doğrusunu Allah bilir.)

Devletin en üst düzey yöneticileri yolsuzluğa ve haksızlığa bulaştığında sizde yanında durduğunuzdan(iş işten geçene kadar) beri başladı çok geç kaldınız yanlıştan dönerken.

Bence Allah, büyük belayı vermeden önce akıllanıp değişelim diye kendi elimizle oluşturduğumuz belaları bize yaşatıyor. Böylece kendimize gelelim. Ancak adam, hemşehri ve parti tapıcılık bunu engelliyor. Sanki daha büyük bir belaya gidiyoruz. Kavimlerde, gökten taş hafiften yağmaya başladığında dahi kendini düzeltmeyenler son raddede tam taş ve ses şiddetine maruz kaldı. Öncü belaları iyi okumak lazım.

Kimse iktidara laf etmesin. Eski siyasiler olsaydı yıkmıştı ortalığı şimdi. İktidar her dakika bir kafa koparıyor Murat Kurum kaçacak delik arıyordu. Vatandaş ne yapsın ekmek derdi dururken. Problemimiz muhalefet.

Doğayı hazineyi ve ülkeyi berbat eden başka iktidar gelmemiştir

Muhterm Hocam, dogru va hakli seyler yazmissiniz, ama cok gec, Uskudari geceli cok oldu. Maden Kanunu kac defa degisti, nasil degisti??? Ozetin Ozeti: (kafir) Batidan Cop ithal eden bir ZIHNIYET tarafindan yonetiliyoruz vesselam...

Cumhuriyet in devletini ve devleti, devlet yapan kurum ve kuruluşlarını mumla arayacağız.

Dış güçler hem altınlarımızı götürdü hemde canlarımızı.Önümüzde seçim var bu soygunculara ders vermeyeceksek ne zaman ders vereceğiz,haydi sandık başına.

Ne diye kahırlanıyorsunuz hocam; daha önceki maden kazasında ölenler için “ bu işin fıtratında bu var” diyen çok büyük devlet adamı kimdi?. “Bu yaptıklarımızı bize Allah yaptırıyor” diyen dürüstlük abidesi büyük devlet adamı kimdi?.Hayatın ta hakikati olan bilimin eğitim sisteminden saf dışı edildiği, hurafelerin revaçta olup desteklendiği bir toplumda ne gelişme olur, nede bela eksik olur.Devlet yönetmek Bilği beceri ister, bağırmayla korkutmayla devlet yönetilmez.

Maden sahasına kimse giremiyor,menzilin beşiri ise giriyor,,,yemek dağıtıyormuş..

İleride yerler değiştiğinde yapılacaklarıda Allah yaptıracak,,,,,

Kurandan bir ayet ile güzel örnek vermişsiniz ama bizde din devreye girince KADER deyip işin içinden çıkılıyor.

Son iki saatte Marmara"da 60 deprem
olmuş .

10milyon metreküp siyanürlü dağ gibi toprak 1km mesafeye kızla kayıyor, Fırat nehrine ramak kalıyor ve yetkililer birkaç saat sonra bütün tedbirleri aldık sıkıntı yok deniliyor. Bu nasıl mümkün olabilir? Bu hususta dahli olanlar kayıtsız şartsız hesap vermelidir. 9 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yalancıları ve sahtekerleri Allah'a havale ediyorum. Bu ülkede gerçekleri ne zaman öğrenmemiz mümkün olacak acaba?

Bu millet 20 yıldır aynı seçimi yaparak o kadar bela çağırdı ki başına, gökten taş yağsa, günahımız neydi, diye soracak yüzümüz yok.

Yetki,denetim ve sorumluluk ... Bunlar yerli yerinde mi kullanılıyor?Yasama yürütme ve yargı bağımsız kuruluşlardır.Yekiler ve sorumluluklar yerine zamanına ve duruma göre kullanılıyor mu?Denetim mekanizması çalıştırılıyor mu? Yoksa yetki sahipleri hiçbir sorumluluk taşımıyorlar mı?

Süper bir yazı olmuş, klavyenize kuvvet,TC başkanlığı ve danışman ordusu ne iş yaparlar acaba? İlan ettikleri Emekli yılında Emekli nin Oyu İçin EMEKLİYE MASALLAR dan başka, elektrik,doğalgaz,abidik _zıbıdık vs.vs...yardımları düşünülüyor muş emekliler için (medyadan),emeklinin TÜİK kanalıyla Çalınan paralarını İADE edin yeter,emekli gerekeni yapar,Gölge Etmeyin Başka ihsan istemez. sizlerde Devlet işlerini Hakkıyle yapın yeter ,REİSLER ve ortakları ........

Daha önce İliç'e madene bizzat gidip,oradan yetkilileri ilk uyaranları biliyor millet.

Bunun başka yöntemi varmı? Varsa nasıl? İstanbul çok önemli,İnşallah ehline verilir

ahmede: şu anda ehlinde bulunuyor zaten. altın madeni için gözü kapalı erzincanı satan kanalistanbul için istanbulu da satar. çevre bakanı olmuş, erzincan için siyanürlü altın aramaya müsaade etmiş, şimdi sorumluluk bende değildi diyor, peki kimde onu söyle bari.

Sizin gibilerin iş verdiği ehiller sayesinde ne felaketler gördük daha da göreceğiz. Bari aklımızla alay etmeyin.

İstanbul ehline verilmeli. İstanbul İstanbul'a ihanet edenlere verilemez.

Tarikat bile sizi zâlimlere meyletmekten alıkoymuyor Ahmed 61.Zalimlerin alayı için; ilel cehenneme zümera.Amin.

Bela ve musibetler sağanak sağanak yağıyor.....
Öyle görülüyor ki yağmaya devam edecektir.
Bir ülkede bile bile aydınlar yazarlar kanaat önderleri din adamları hakkın hukukun adeletin mazlumun yanında değil korku ve menfaatten dolayı gücün yanında yer alırsa almaya devam ederse....
Kötünün iyi günleri....daha kötüsünü yaşıyoruz yaşayacağız.

Hocam, herşeyi biliyor, görüyor amma günü kurtarmak için böyle göz yumuyor. Rüşvet, adam kayırma, onların işi bu. Gelsin dolarlar gerisi yalan onlar için.

İmar barışı ile binleri öldüren, çürük ve kaçak binalara ruhsat veren, Erzincan İliç felaketini hazırlayıp yapan, askeri alanları yeşil alan yapacağız diyip sonradan kalem marifetiyle eş dosta apartman AVM yaptırıp cep dolduran hukumetci kardeşler!!! Şimdi aymazlikla ülkeyi yönetiyoruz, İstanbul'u biz yonetiriz diyorlar.ayip ve ya ayıp. Birazcık utanın. O da mı yok, kalmadimi.

Bu ülkede iktidarın her yaptığına doğru diyen gazeteci, vekil, yandaşlar olduğu sürece bir hafta geçmez bu olayda unutulur yakında başka bir şey atarlar ortaya hoooop herkes onun peşine koşar. Ülke bu halde, artı Ak Parti hiç hata yapmaz hep mutlaka başka bir suçlu bulur MHP'de destekler olur biter yıllardır böyle olmadı mı? adamlar depremde ekonomi de ne zaman kendilerinde en küçük bir hata gördüler ki şimdi görsünler baksanıza Murat Kurum bile benim sorumluluğum yok dedi oldu bitti

Hocam çok uzun yazmaya gerek var mı nasıl isek öyle yönetiliyoruz.biz kendimizi değiştirmedikçe Allah hakkımızdaki hükmü de-ğiş-tir-me-ye-cek.NOKTA.İlahi kanun böyle.

Hiç önemi yok kader böyle imiş heyelanın olacağı varmış tedbir de alsan yine olacak olacağın önüne varamazsın diyorlar. Ayrıca imamlarımız çok cenaze namazını kılar toprağa veririz Allah Gani Gani rahmet eylesin . Der kaldığımız yerden aynı şekilde devam ederiz Allah’ın izni ile dualarımız kanadalı şirkete daha fazla sömürmesine para onların ceplerine cenazeler bizlere

Sayın Ahmet hocam; Adaleti yok ettik, Liyakati yok ettik, Helal dairesinde yaşamayı yok ettik, Rüşvet-Dolandırıcılık-Uyuşturucu-Kumar-Fuhuş vb her şeyi normal hale getirdik, Ülkenin bütün Yerüstü-Yeraltı değerlerini peşkeş çektik. Peki ne uğruna İktidarda biraz daha fazla kalmak için ve yaptığımız tüm nizamsızlıkları devam ettirmek için Tu -Kaka dediğimiz gruplarla işbirliği yaptık.. Peki değdi mi?

Parayı talip et BELA olanları bulursun uzun uzadıya güzellemeye gerek yok Hocam.İLİCTE CET raporu veren zatı muhterem Goldmudur zırtmudur yönetici OLARAK geçiş yaptı.Tarım bakanlığında iki genel Md muavini tohum yasasıni hazırladılar onlarda geçiş yaptılar(İsrail firmasina)

Yerli tohumu bitirdiler.Kanser vakaları grip vakaları ile yarışıyor.

Bu ilk değil. Daha önce Kütahya Tavşanlı da siyanür barajı çöktü. Ondan da ders alınmadı. Vahşi bir şekilde madencilik son 20 yılın eseridir. Talan devam ediyor. Adam kayırma ve sessizlik. Kontrolsüz güç güç değildir derler ya. İşte öyle. Ülkede son 25 /20 yıldaki maden ve iş cinayetleri saymakla bitmez. Ama ne de olsa işin doğasında var deriz.

550 milyondolar için değil ceplerine giren üç kuruş için buna izin verdiler verecekler çünkü Rahmetli Cemil Meriç in dediği gibi biz az gelişmiş bir doğuluyuz

“İnsanların bizzat kendilerinin işledikleri yüzünden, karada ve denizde çürüme ve bozulma başladı. Allah, belki geri dönerler diye yaptıklarının bazı sonuçlarını onlara tattıracaktır.” (Rum suresi, 41)

İçimizdeki beyinsiz çoğunluk yüzünden bizi helak eder misin Allah'ım!
EVET.

"İSTANBUL"a ihanet ettik" diyenleri
Ne Allah affeder ne kul affeder.

"Yaram derindi yazabilmedim" demiş Şair.Nereden baksan,nereden tutsan herşey lime lime dökülürken hiçbir şey olmamış gibi haller yok mu,kahrediyor insanı.Belki de bu, ilk,değerlerimizin değersizleştirilmesiyle başladı.Elbette turpun büyüğü AKP dönemine ait.Neylersinizki tepeden tırnağa her dönem ve her kademedeki etkili/yetkili ve asli sorumlu siyasetçi kesimi yapmış yapacağını.Ders almak ne kelime.Ders verecek kitleler de ne yazık ki"ucundan acıcık" ile bağımlı.

Bakalım iktidar bu işi nasıl bir dümenle CHP'ye yıkıp aradan sıyrılmaya çalışacak. İyileri hep kendine kötü etiketleri hep başkasına yapıştırmakta çok mahirler.

Müslüman toplumların ülkelerine baktığımızda toplumsal hayatın her yönüyle belayı davet edici düşünceleri ve davranışları çok benimseyip sahiplendiklerini, dün iyi dediklerine bugün çok kötü veya tam tersini söylemeyi adet edindiklerini, yalan, yolsuzluk, hak yeme vb. Birçok kötülüğü iyilik bellediklerini görüyoruz. Tabii ki belalar eksik olmaz

Türkiyenin türklerin em büyük belası ırkçılıktır. Sağı da solu da islamcısı da.

Bu olaydan sonra duruma bakıldığında "atılan taş ürkütülen kurbağaya değdi mi " diye sorsak; bu çevre felaketi hiç bir şekilde telafi edilemez gibi duruyor. Arsenikli topraktan ileride veya belki de şimdi oluşacak sızıntı Fırat'a karışmayacak mı? Bunu çevre ile ilgilenen bilim adamları, mühendisler bilmiyor mu? Yazık oldu, İliç'e, Fırat ve havzasına.. Halbuki daha dün demiştik: Yazık oldu Maraş'a, Malatya'ya, Adıyaman'a, Hatay'a..Allah muhafaza, daha ne yazıklar ve yazıklar olsun çekeceğiz!

Kanada gibi devasa bir ülke siyanürle altın aranmasına izin vermiyor, izim siyasiler ceplerine girecek 3-5 kuruş! (%4-%6)için vatanın tüm doğal zenginliklerinin yağmalanmasına iştahla davetiye çıkarıyor. İnsan, milletine, toprağına, ağacına, doğasına bu kadar da düşman olamaz ki. Bu düpedüz ihanet ve cinayet. Düşünen beyinler bunu çok iyi görebilir. Yazık ettiler bu ülkeye ve bu millete. Gözler de keşke gördüklerini idrak edebilselerdi. Lafa gelince bir avuç toprağı vermezler, $'a dağlar taşlar

Bazı İnsanlar haksız yere ihraç oldu haksız yere ceza oldu. AİHM Yalçınkaya kararında kanunsuz suç olmaz dedi madde7

Çok güzel bir yazı. En güzel sözü de yazının içinde geçen, yerlerin ve göklerin Rabbi ve ikisinin arasındaki herşeyin Rabbi, yarattıklarını, onların hâllerini en iyi bilen Allah söylememiş mi:
"İnsanların bizzat kendilerinin işledikleri yüzünden, karada ve denizde çürüme ve bozulma başladı. Allah, belki geri dönerler diye yaptıklarının bazı sonuçlarını onlara tattıracaktır.” (Rum suresi, 41)

Bir gram altın için 50 ton toprak işlemden geçiriliyor....Merak etmeyiniz yasa boğduranlar vatan sever niye yasa boğduruyosunuz diyenler vatan haini diye suçlanmaya devam edilecektir....Söz konusu para olunca kar olunca ne bize gelecek lazım ne doğa ne dağ ne çevre...Dua sına duralım...El_FATİHA...

Bu iktidar yapamiyor. Degismeli. Hergun her alanda daha kotuye gidiyoruz.

Hani bir türkümüz varya şöyle başlıyor gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün bunun sözleri her Türk vatandaşına zorlasa olsa ezberletilmeli ikinci milli marşımız olmalı belki birşeyler düzelir leylim leeey leylim leeey

Basit somut bir ölçü; Sigara içmek gibi zararı mutlak pis bir iş hangi mentalite ile işleniyor ise, diğer bütün musibetler de aynı mentalite ile başımıza geliyor.

İş sağlığı ve güvenliği diye bir mevzuat var, Allah dan korkun, neden buna uyulmaz, önlem alınmaz, iş güvenliği uzmanları ile ilgili teknik personellerin raporları neden dikkate alınmaz anlamış değilim. Nice işyeri, işletme, kurumsallıktan kaliteden, vizyon, misyondan bahseder ama hepsi kağıt üstünde, uygulama sıfırın biraz üzerinde.Bizde hukuk sonradan gelir, oysa başta olmalı, birde iş ahlakı ve iş disiplini olmalı.

Bu kadar vurdum duymaz, kaygisiz, felaketlerden ders cikarmayan, gunu birlik yasayan, dogaya ve insanlarin sagligina zerre kadar onem vermeyen bir topluluk olamaz. Goreceksiniz bu olay da bir sure sonra unutulur, dosya kapatilir, onumuzdeki secimde Ak Parti yine birinci olur ve bu devran boyle surer gider. Basimizdakiler kotu ise nedeni biziz, baskasi degil. Biz istemezsek onlar bir gun bile iktidarda kalamazlar. Bosuna sucu baska yerde aramayalim.

Bu millet Reisin dün ne dediğini bugün ne yaptığını hatırlamaz. Sen teee 1993 te bilmem ne çöplüğünde olanlardan bahdedersin. De get hele...

Murat Kurum kendine algı operasyonu yapıldığından şikayet ediyormuş. O kadar yanlış, tutarsız, çelişkili kararlar alıyorlar bir günde çıkıp yanlış yaptık özür dileriz diyemiyorlar. Bunların hepsi sütten çıkmış AK kaşık.

Hz Peygamber
Şu 3 şeye beddua etti
1 çevreyi kirleten
2 işleri zora sokan
3 Emanete hıyanet eden ( bunu tam hatırlayamadım)

Allah, "Allah dostu" bu yönetici zümresine özellikle son yıllarda bela üstüne bela gönderiyor. İdare sekülerlerde olsaydı felaketleri Allah'ın bu "günahkar güruh"a bir ikazı olarak göstereceklerdi. Velhasıl umudum kalmadı.

Türk Milleti adaleti, kul haklarını bilmediği ve bunlara uymadığı sürece daha hangi felaketler başımıza gelecek? Allahım içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin?
Halkın öz malı olan o vatan parçası üç kuruş para için yabancıya satılmış. O bölge halkı rüşvetler almış yabancıdan. Sonucuna günahkar ve sabi herkes katlanmak zorunda kaldı.

1989 yılında bir toplantıda Danimarka komünist partisi konuşmacısı geri kalmış yada gelişmekte olan ülkeler kapitalist saldırganlıktan paylarına düşeni daha almadıkları İçin çok şanslılar, şimdi doğalarını ve kaynaklarını korur, ciddi bir planlama yaparlarsa yaşanabilir ülkeler olabilirler, demişti. Yazık ki, küresel sermayeye direnemediler onun çöplüğü oldular. Bizim halimiz de bu. Kapitalist merkezlerde insan çürüdü. Çevre ülkeler ise çöp-zehir içinde tükeniyor. Belaya batalı çok oldu.

Dünyayı bilmem. Ama bizim için yolun sonu uçurum.

İçimiz dışımız siyaset olmuş. İktidar ne yaparsa kötüdür muhalefet ne söylerse yalandır. Her iki taraftan çıkarları olanlar yangına körükle gidiyor arkalarından da okumayan düşünmeyen akletmeyen yığınlar körü körüne gidiyor. 10 milyon M3 siyanürlü toprak gözümüzün önünde kaymış gitmiş kimsenin sorumluluğu yok. Japon mühendis köprünün halatı koptu diye intihar etmişti

Elinize yüreğinize kaleminize sağlık.